Tuesday, December 14, 2010

Donsek mi? Kalsak mi?

Iki gun once sevdigim bir arkadasimin veda partisi vardi. Kendisi neredeyse 10 yildir Amerika'da yasiyor ama artik nedendir bilinmez, donmeye karar verdi. Aslinda ona soracak olursaniz neden dondugu cok acik ortada; anne sevgisi, Istanbul ozlemi (sasirmadiniz umarim, Ankara'yi ozleyecek degildi ya), dostlari, yeni is firsatlari vs vs. Ama biz "donmeyenler" bu partiyi firsat bilip, genel olarak neden donuldugunun sebeplerini irdelemeye koyulduk. Ben daha comezim, benim terazim geri donmeyi cok, cok hafif tartiyor suan o yuzden de konuya cok objektif yaklasamiyorum. Bunu bildigim icin de susup, en az 4-5 yildir burada olanlarin verdigi sebepleri dinlemeyi tercih ettim.

Aralarindan biri ASK diyor. "Dogru insani bulursan, tabiki kalirsin" diyor. Tamam cok mesguluz, her an her dakika bir kosusturma icindeyiz ama kendi kendimize kalabildigimiz o nadir ve kisa anlarda da tum bu mesguliyeti, yasanan onca dolu dolu olayi paylasabilecegimiz biri olmadigi zaman, burada olmanin bir anlami kalmiyor diye dusunuyorlar. New York'un sundugu tum firsatlara, tum guzelliklere ragmen insan yine de geri donmek ve hayati paylasabilecegi birini bulmak istiyor, onu yapamasa bile en azindan ailesiyle dostlariyla olmak istiyor. New York'ta yalnizlik zor is diyorlar.

Peki Istanbul'da kolay mi? Izmir'de, Ankara'da, Kutahya'da? Kars'ta yalniz olmak kolay mi? Ya da Afrika'da?

Her sehir, her ulke kendince zorluklarla dolu ve biz insanciklar yalniz olmak icin yaratilmamisiz. Bence "yalnizlik" New York'ta bir hayat kurup, uzun yillar onu yasayip, ona alisip sonra da birden Turkiye'ye geri donmek icin iyi bir bahane degil. Kaldi ki, ben New York'un yorucu temposundan asik olacak vakit bulamiyorum demek de aski bulmayi basaran diger yuzbinlerce insana haksizlik oluyor. Sonucta goz ardi edilemeyecek buyuk bir gercek var ki buraya gelmek ne kadar radikal bir kararsa, 5 yil sonunda donmek de en az o kadar radikal olmali.

Bu arada 5 yil demisken hemen belirteyim. Sihirliymis bu sayi. Bilemiyorum artik "immigration" melakeleri 5 yil sonunda mi ziyaret ediyor ama genelde topyekun yurda donus kararlari 5 yilin sonunda aliniyormus. O yuzden de 5 yildir burda olan, cok gorusemesek de haline tavrina cok saygi duydugum bir arkadasim o gece bana "Bende de yavas yavas donsem mi acaba diye dusunceler basladi" dedigi zaman epey endiselendim. Onun sebebi biraz daha farkli. Gectigimiz yaz 2 ay Istanbul'daydi. Orali zaten. Evi, ailesi, arkadaslari derken cok guzel vakit gecirmis ve calistigi isten de cok memnunmus. Burada kazandigiyla ayni parayi kazanmis.


Burada kazandigiyla ayni parayi kazanmis.

Bunu basaran dunyadaki tek insan o bence.

Hemen bu noktada durbunumu Turkiye'den buraya gelmek isteyen birkac arkadasima cevirmek istiyorum. Hepsi gelip de kalici olmak istemiyor elbette. Hicbir kosulda ailesinden, "kurulu duzeninden" vazgecmeyecek olanlar da var aralarinda. Ama bir tane arkadasim var ki "Hayatta hicbir seyden korkmaz bu!" dedirtecek cinsten biri. Yeniye daha acik bir insan olamaz. Tam bir yenilik sungeri, verin siradisini emsin sindirsin, verin yabancilik duygusunu cigneyip geri tukursun. Hatta o farkinda degildir ama ben ondan cok guzel bir ders aldim: Aidiyet insanlarda, mekanlarda aranmaz, aidiyet kisinin icindedir.

Butun korkusuz insanlar gibi o da biraz hirsli. Hayattan beklentileri buyuk. Akisa kapillip suruklenenlerden degil, akisa yon verenlerden. O yuzden de suanki konumu hic el vermese de o ne yapip edip buraya gelmeye cok kararli ve bence de gelecektir. Amaci Turkiye'de kazanabileceginden daha cok para kazanmak, oradakinden daha yuksek bir hayat standardina daha hizli sekilde ulasmak. Hizli olmasinin sebebi kisa yoldan gidecek olmasi degil. Yanlis anlamayin. Burada pek oyle kisa yollar da yok zaten. Sebep calisip hak ettigini alacak olmasi.

Simdi hep beraber son duruma bir bakalim isterseniz.

10 yilin sonunda geri donenler, 5 yilin sonunda donsem mi kalsam mi diye dusunenler, asla Turkiye'ye geri donmeyi ve asla Turkiye'de kalmayi dusunmeyenler.

Bu kucuk hikayelerden genel bir sonuc cikarmak mumkun degil elbette. Herkesin kendi deneyimleri, kendi yasamlari sekillendiriyor kararlarini. Dunya nufusu kadar farkli karar var yani bu konuda. Siz en iyisi mi kimseyi dinlemeyin, kendi kararinizi yine kendiniz verin.

Ama ben yine de hatirlatayim, New York cok eglenceli. Donsem de, kalsam da iyi ki gelmisim, iyi ki suan buradayim, tum yazdiklarimi yasamisim ve yasiyorum.

Sonucta Alicia hatun da bosuna yazmis olamaz o sozleri heralde degil mi?..




Duygu

5 comments:

  1. canımmm süper bir blog olmus:) takipteymmmm:) öperimmmmmm
    yudum

    ReplyDelete
  2. gitmek mi zor kalmak mi zor diyorum bende :)

    ReplyDelete
  3. Duygu'cum bende takip ediyorum blogunu :D ellerine saglik
    bu arada Ankara'da daozlencek seylerrrr var benden soyleemesi ahah!

    ReplyDelete
  4. Yudumcugum! tesekkur ederimm! :) ben de senin blogunu gormus olmus bu sayede! cok sirin :)

    Osmann, hepsi zor! :) sen basvurularini yap gerisi gelir! ;)

    Aras sonuna kadar haklisin! 1000 kisi var Ankara'da ozledigim ama evim disinda pek bir mekan yok. azicik bir ruh vardi, onu da I. Gokcek aldi. Geriye de pek bir sey kalmadi bence :(

    ReplyDelete
  5. Tabi canim saka bi yana, ankara biraktigimiz ankara degil artik. Tek ozledigim bilkent yasamim (neuhaus-mezzaluna), arasira cuma cmt sinemalar, bestekar ve arjantin takilmaca o kadar :D Ha bir de hava cok sicak degilse beeeelki tunalida yurumek!

    iyi bloglamalar :D

    ReplyDelete