Thursday, January 27, 2011

Mayday! Mayday! New York'a kar yagdi!

Hayat ne kadar hizli degil mi?

Bir de cok yalanci.

Bir takim kadinlar erkekler cikip her gun herkese her seyle ilgili yalan soyleyebiliyorlar. Ben de bunlardan biri oldum. Hepinize "EVETTTTT GERI DONDUMM, HAYDI BAKALIM YENIDEN YAZIYORUZZZ" dedim. "Filmler cektik, sirada sizlerle paylasmak var" dedim. Anlattim bir seyler. Sonra yeniden tik yok.

Cok ayip artik bu kadari biliyorum. Ama amacim yalan soylemek degildi elbette. Sadece beklenmedik bir anda cok guzel bir tatil plani yaptik ve bir baktim cat cut paralar odeyip, biletler alip, rezervasyonlar yaptirip tatile ciktim.

Iyiki de yapmisim cunku Amerika'daki ikinci favori sehrimi bulmus oldum.

San Francisco.

MUKEMMEL BIR SEHIR!! Neredeyse kusursuz. Uzun, saglikli, mutlu ve huzurlu diye tabir edilen "ideal hayat" var ya, o hayat iste bu sehirde yasaniyor. Gercekten sanattan tutun da mimariye, restoranlardan muzelere, parklar bahcelerden bilime, egitime ogretime her sey ama HER SEY COK GUZELDI!

Bu San Francisco konusuna apayri bir baslik ayirmak ve yasadiklarimizi, gorduklerimizi, tattiklarimizi, hepsini sindire sindire, uzun uzun anlatmak istiyorum. O yuzden bu yazida San Francisco'yu sadece bir savunma araci olarak kullanmak amacindayim. :) Neden kaldigim yerden yazmaya devam edemedigimi aciklayici bir arac.

Biz simdi donelim Amerika'daki birinci favori sehrime, kalbimin sultani New York'a. :)

Ne kadar yalan dolan bir dunyada yasadigimiza deginmeden hemen once, ne kadar hizli bir dunyada yasadigimizdan bahsetmistim. Ordan devam edeyim.

Ben size New York'tan rapor vermeye ara verdigimden beri sehir yerinde durmadi. Yine hem kendi goruntusu surekli degisti, hem de icinde yasayan 20 milyon insanin hayati.

20 milyon ayri hikaye var bu sehirde ama yine de gariptir, dunyada 20 milyon insanin bu kadar cabuk ve dogal bir sekilde ortak paydada bulusabildigi baska bir sehir gormedim. Bosuna degil unlu Fransiz yazar Jean Paul Sartre da New York icin, "Nowhere else will you feel better the simultaneity of human lives" demis.

Bazen cok kasvetli oluyor bu ayni anda yasananlar. Metronun is cikisi saatleri mesela. Baktiginiz tum suratlar yorgun, herkes yurumeyi unutun, kelimenin tam anlamiyla eve donmek icin kosuyor. Herkesin adimlari senkronize. 20 milyon elemanli bir dans grubu gibi, kimse ritmi bozmuyor, herkes kareografiyi ezbere biliyor. Sagdan gidecekler belli, aniden sola donus yapacaklar belli. Merdivenler dar olmasina ragmen kargasa yok. Kimin asagi inecegi, kimin yukari cikacagi gun gibi ortada. Surekli bir metro geliyor, bir metro gidiyor.

20 milyon New York'lu eve donuyor.

Bazen de daha neseli olaylarda bir butun halinde hareket ediyor New York. Macy's Thanksgiving Parade, Rockafeller Center Christmas Tree Lighting, Halloween Parade, SuperBowl Parade, New Year's Eve Times Square Ball Drop hemen akla gelen birkac ornek sadece.

Yine kesmekes, yine kalabalik ama yine de her sey cok duzenli. Hikayesi, yasadigi zorluklar, kazandigi para, gelmisi gecmisi ne kadar farkli olursa olsun,  herkes ama herkes o an mutlu olmak icin bir arada. Inanin bunun insan uzerinde biraktigi birliktelik anlayisi, o ani hic tanimadiginiz yabancilarla birlikte paylasip, sanki onlari 40 yildir taniyormus gibi davranabilmenin verdigi cosku inanilmaz ve esine az rastlanir bir duygu.

Kalabalik saatlerde metroya binmek ve ozel gunlerde kutlamalar yapmak kadar insanlari birbirine baglayan bir konu daha var New York'ta.

Hava durumu.

Dikkat ettiniz mi bilmem ama havasinin nasil oldugu tum dunyayi yakindan ilgilendiren tek sehirdir New York. Burada uyari yapilir, yarin kar firtinasi bekleniyor denilir, tum dunya haberlerinde duyurulur. Turkiye'de neler olup bitiyor diye internetten herhangi bir gazeteyi acarim, ana basliklar arasinda New York'taki olagandisi hava durumu anlatilir.

Bir zamanlar buyuk acilar cekerek ogrendigim Fransizcayi unutmak uzere oldugum icin bir telas Le Monde'u acarim, New York'ta ne kadar cok kar yagdigini, bunun hayati nasil olumsuz etkiledigini ve Bloomberg'un ne kadar yetersiz ve acemi bir hizmet sagladigini bir de Fransizca okurum.

Sonra sirf meraktan Almanya, Ingiltere ve Italya'nin belli basli gazetelerine de goz gezdiririm. Yine ayni durum. (Not: Almanca ve Italyanca bilmiyorum ama New York adi ve kar resimleri gormek yeterli oluyor.)

Yani yasadigim sehrin hava durumu tum dunyanin dert konusu. Yalniz hava durumunun insanlari nasil bir araya getirdigi, yine birden bire hayatlarin nasil homojenlestigi bir turlu anlatilamiyor bu haberlerde.

Sadece kar firtinasi sirasinda veya sonrasinda degil. Gunler once firtina uyarisi yapildigi andan itibaren New York'lular kenetlenmeye basliyor. Ofiste patronlarla elemanlari olasi bir kar firtinasinda ofis kapanmazsa nasil ise birlikte gidip geleceklerini konusuyorlar. Profesyonel is maillerinden tutun da dostlar arasinda gonderilip duran BBM mesajlarina kadar her yerde "Stay warm" dilekleri yaziliyor.

(Yani Ankara'da da super soguk kislar, arabami haftalarca evin onunden kurtaramadigim uzun sureli kar yagislari gordum ama toplumun icine yerlesmis "Stay Warm" benzeri bir dilek hatirlamiyorum. Ayni seyi Turkiye'nin geri kalani icin de soyleyebilirim sanirim. Zaten Turkiye genel anlamda birlik ve butunlukten uzak dersem de abartmis olmam galiba. Her neyse.)

Otobus seferleri iptal edilirse ders cikisi batidan doguya yurumesi gereken ogrenci ve ogretmenler birlikte yurume planlari yapiyor. Sehrin buyuk bir yuzdesini olusturan yardimsevenler ekibi sokakta yasayan insanlara nasil yer bulunur diye careler aramaya basliyor. Sokakta "Helal Food" arabacisiyla, onun mudavimi arasinda firtinadan sonra ise cikip cikmayacagina dair sohbetler duyuluyor. (BKZ Helal Food: icinde sozde domuz eti olmayan ama martidan esege kadar pek cok farkli hayvanin eti karistirilmis olma ihtimali olan, lezzetli mi lezzetli ve ucuz mu ucuz sokak arabalarinda satilan, istisnasiz 2-3 blokta bir bulabileceginiz bir nevi doner)

Hatta ve hatta size yemin ederim, firtinadan hemen onceki metro seferlerinde insanlarin yuzundeki ortak "Vallahi atlattim. Firtina baslamadan eve donebiliyorum" sevincini gozlerinizle gorebilirsiniz.

Yani firtina oncesi birlik ve dayanisma ornek olacak cinste.

Yalniz asil birliktelik, Sartre'in deyimiyle asil simultanelik kar yagisi basladigi andan itibaren ve bittikten sonra sokaklarda yasanan hat safhadaki sevinc ve coskuda kendini gosteriyor.

Iste simdi sizlere hayati durduran, tum dunyadaki onemli gazetelerin ilk sayfalarina cikan o buyuk kar firtinasi sonrasinda New Yorklularin yasadiklarini anlatmak istiyorum. Ama bu sefer her zamanki gibi bidi bidi durmadan konusarak degil, resimlerle.

Bu sabah ciktim ve kendim bizzat Central Park'ta resimler cektim. 1 saatlik park yuruyusunun sonuclari su sekilde oldu:


Sokaga cikmamizla ellerinde kurekler, cesitli kurtarma ekipleriyle karsilasmamiz bir oldu. 
Kar firtinalari doneminde New York craigslist'in en cok aranilan ilanlari "Snow Shoveler"

 Bu Vespa pek oyle yakin zamanda yeniden yollara donecek gibi degil.

 Tabi bu araba da.


West 80th St


Seker apartman ve onundeki seker agac

Seker apartman ve seker agac  2

Seker apartman ve seker agac  3

Seker apartman ve seker agac  4

Sokagindan tum dunyaya sevgi gonderen heyecanli insan ben

Starbucks'in kapisinda uzgun uzgun sahibini bekleyen bu kopekcige yer vermeden gecemezdim. Nitekim butun Central Park yuruyusumuz boyunca onlar da bizimle yuruduler. 
Cok tatli bir cift olmuslardi. :)

Her an her kose basinda gorebileceginiz kanepe, TV, mini buzdolabi, printer, kutuphane, yatak gibi disari birakilmis ev esyalari kar firtinasi sonrasinda da boyle gorunuyor. :)

Parka geldik. :))

Central Park

Central Park  2

New York sakinleri ve kopekleri icin kar firtinalari essiz bir eglence firsati

Central Park  3

Central Park  4

Park'ta kayak yapan sayisiz New York'ludan biri. 
Kim bilir, belki de ise gidiyordur. :)

Ve bir baska kayakci 

Ve bir baskasi

Bu da cocugunu karda eglenmeye cikaran ve arabasini kosarak surup 
bir yandan da sporunu yapan ideal, genc baba. 
Bosuna aramayin bundan tum dunyada sadece bir tane varmis.

Central Park  5

Yazin kosucularin kana kana su ictigi cesme

Ve gorkemli buyuk gol. West'le East arasinda kocaman bir balkon gibi. Biraz donmus.

Donmus Jacqueline Kennedy Onassis Reservoir 2


:)

:) 2
Biraz bankta oturalim. Ya da oturamayalim.

Salincakta sallanalim o zaman. Ya da sallanamayalim.

Bisiklete binmek isteyecegimizi de sanmiyorum. 

Central Park 6

En guzel yol bulma kaybolarak olurmus ama bu havada Central Park'ta kaybolmanizi tavsiye etmem. Zira haritalardan pek hayir yok.

Firsati asla kacirmayan cocuklar guruhunun ilk elemanlari

Akin akin gelenler

Amaci belirsiz, heyecanli cocuk

3 silahsorler

Alt kat komsumuzun kopegi, Truffles

Sapsal Truffles

Kuslar, tugla apartmanlar ve teraslar

West 80th St

Central Park 7

Columbus Ave & 81st St
Favori Apartmanim

Columbus Ave & 81st St
4 Arkadas
En sevdigi agaci gorunce her seferinde heyecanlanan ben

Daha yakindan

Central Park 8

Iste boyle. Umarim resimleri begenmissinizdir. Bundan sonra anlattigim cogu seyi resimlerle destekleme karari aldim. San Francisco seyahatinden sonra hem fotografa ilgim artti hem de New York'ta cekmedigim ne kadar cok guzellik oldugunu fark ettim.

Bu arada madem bundan boyle bu blogta cektigim resimlere yer ayiracagim, o zaman kucuklugumden beri beni hic yalniz birakmayan muzik askini da bu alanda serbest birakmaya karar verdim. New York'ta tanisip, cok ama cok sevdigim bir dostum da ilk oneri listem icin farkinda olmadan bana ilham verdi.

Bu kadar cok kar yaginca eline kahve kupasini alip pencereden disaridaki guzelligi seyrederken kendisine eslik edecek guzel bir muzik dusunmus. Tabi malum karla ilgili olmasini istemis ama aklina Let it Snow'dan baska sarki gelmemis.

Ayni durumda olabilecek arkadaslarim icin veya tumuyle konu disi olup guzel muzik dinlemek isteyecekler icin onerimlerim su sekilde:

1. Baby It's Cold Outside
2. Dean Martin - Walking in a Winter Wonderland
3. Jason Kendall - Let It Snow (tabiki bunu da koyalim)
4. A Marshmallow World
5. Powder Your Face with Sunshine
6. Sarah Voughan - Black Coffee
7. Ella Fitzgerald - Sleigh Ride
8. Coldplay - Have Yourself a Merry Little Christmas (Gerci bu moral vermesi gereken sarkiyi Coldplay yorumlayinca insanda ne moral kaliyor ne de kar coskusu. Sirf genc birileri de olsun listede diye koydum. Ilgilenenlere yine Ella Fitzgerald ya da Sinatra'dan dinlemelerini oneririm.)
9. Red Hot Chilli Peppers - Snow
10. Jackson 5 - I Saw Mommy Kissing Santa Claus :) (Biraz daha ciddi versiyonunu Amy Winehouse'un sikintili ama derin sesinden de dinleyebilirsiniz)

Ben yine cok konustum, cok anlattim. Artik cekileyim.

Yine verilmis sozlerle dolu bir yazi yazmamaya calistim bu sefer dikkatinizi cekerim. Yeniden hergun yazacagim demeyecegim. Yoksa bu durum Facebook'ta "in a relationship" olup tum arkadaslarini heyecanlandiran, 1 hafta sonra "single" durumuna gecip arkadaslarini uzen ve yine kisa bir sure sonra (ayni kisiyle) "in a relationship" olup bu sefer arkadaslarini bayan insanlar gibi olacak.

O yuzden hicbir duyurum, hicbir iddiam yok.

Sadece sunu belirteyim. Okulum yeniden basladi. Dolayisiyla yeniden deli gibi ders calismam gereken gunler beni bekliyor. Bunun da ne anlama geldigini tum Master ve PhD dunyasi tahmin edecektir.

1. Evim her zamankinden cok cok daha temiz ve duzenli olacak.
2. Ozel ilgi alanlarima buyuk onem verecegim.

Nitekim bu blog da bir proje yetistirme gecesinde dogmustu. :)

Beyaz kristal tanelerinde yuvarlanacaginiz; ise, okula pamuk sekeri gibi bir dunyada, hic sorunsuz gideceginiz bol karli ama yumusak havali gunler diliyorum!

New York'tan sevgiler!

Duygu

No comments:

Post a Comment