Monday, January 2, 2012

New York'ta Bir Alişveriş ve Batış Hikayesi

Selam! Ben yine Duygu.

Derin karakterinin basindan gecenlerle ilgili hikayeler yazmak benim cok hosuma gitti, sizden de fena tepkiler almadim. Derin'in Hawaii'de duzenlemesi gereken Hint dugunune sayili gunler var. Ama once benim baska bir konuya deginmem gerek. Bizzat kendi basimdan gecen, gercek bir olaya. Konumuz cok agir.

Alisveris.

Sakin gulup gecmeyin, alisveris can alir, sakaya gelmez, Amerikalilar icin cok onemlidir. Sehirlerin alimgucu ve alisveris endeksleri bir arada takip edilir; zengini, fakiri, orta butcelisi, herkes kendi kalibinda, durmaksizin alisveris yapar bu ulkede.

Yuva yikar, ulke devirir. Ama bir o kadar da tatlidir; bir turlu birakamayiz. Hele de isin icinde indirim varsa. 

New York'ta alisveris ile ilgili bir yazi zaten ne zamandir yazmak istiyordum. Kismet 2012 yilinin 2. gununeymis. Hazirsaniz biraz heyecan, biraz sikinti, biraz kan ve biraz da ter iceren bu alisveris hikayesine baslayalim.

Her sey bir sabah kalkip o haberi gormemle basladi.

FILENE'S BASEMENT IFLAS ETTI


Aranizda New York'a sik gelip alisveris yapanlar varsa bu ismi iyi bilir. "Filene's Basement", yuz yili askin suredir hizmette olan bir giyim magazasi. Bilmeyeler icinse sadece sunu soyleyelim: cok sey kacirdiniz sayin alisveriskolikler. 

Nedir onu bu kadar ozel kilan yillardir? Elbette sistemdeki yeri. Sistem nedir peki? Inceleyelim.

Bakiniz New York'ta (ve genel olarak Amerika'nin geri kalaninda) son derece net cizgilerle belirlenmis bir alisveris hiyerarsisi mevcuttur. Bu basamaklar sayesinde Avrupa'da yatay olarak farkli magazalarda ayni fiyatlara satilan markalar, Amerika'da dikey bir sistemin elemesinden gecerek yukaridan asagiya indikce ciddi fiyat indirimlerine maruz kalir. Cunku tuketim hizi Avrupa'nin cok ilerisindedir. Tuketim isteginin ve alimgucunun yuksek oldugunu olcup bicen markalar da ondan daha yuksek bir hizda uretme/satma yarisi icine girer. Das Kapital mevzuunun halkin arasina karismis seklidir yani; Das Shopping.

Mesela, gelin $3000'lik Versace %100 ipek, abiye bir elbiseyi ornek alalim. Made in Italy bu elbise.  (Dusunun Made in China bile degil. Oyle olsa indirim hizini dortle besle carpin) Iyi kalite, hos bir sey. Omzunda taslar maslar var; sade ama şık. Versace New York'un kadife kapli guzelim askisinda, magazanin en bas kosesinde satisa hazir sekilde yerini aldi.

Gunlerden 1 Mayis. Magazadan iceri giren zengin kocali, bos teneke kafali kadinlar onunden gecip gidiyor, suratina bile bakmiyor elbisenin. Cok sade. Aradiklari "Ben Cok Zenginim" mesajini verecek kapasitede degil. ( Gel gelelim mesajin aslinda "Benim Kocam Cok Zengin, Ben Bir Hicim" olarak degistirilmesi daha akla yatkin olurdu o cok ayri. ) Bu kadinlara fazla gosterissiz gelen guzelim ipek Versace,  gecen surede sirasiyla uzerine yapistirilan %15, %20 ve son care olarak %30'luk indirim etiketlerine ragmen satilamayarak 1 Agustos'a kadar kadife kapli askida bekledi durdu ve ardindan 2 Agustos geldi. Magazinin sonbahar urunlerini teslim aldigi gun. Yazliklar artik geride kaldi. Satilamayan diger urunlerle birlikte Bloomingdales'e ya da belki de Barney's magazasina gonderildi. Her iki magaza icin de Turkiye'de bir karsilik bulmak istersek Harvey Nichols'i ornek gosterebiliriz. Barneys'de uzerindeki indirim etiketi biraz daha yukseltilerek iki ay daha bekledi bizim Versace. Ama ne yapsa ne etse yine de giremedi hicbir kadinin gozune. Ne de olsa Barneys buyuk bir isim,  alisverise gelen kadinlar belki bir tanidikla karsilasirim korkusuyla indirim bolumunun 10 metre yakinindan bile gecmeye cekiniyordu. Ne de olsa Nazi Almanya'sindan daha acimasiz ve yok edici tek yer New York sosyetesidir. Dolayisiyla gule gule indirimdeki Versace, sen artik lanetlisin.

Yavas yavas sonbahar urunlerinden de kurtulup kisa hazirlik yapmaya baslayan Barneys magaza yonetimi artik bizim Versace'ye tahammul edemez hale geldi ve zavalli bir kere daha elden cikartildi. Bir sonraki duragi hikayemizin ana kahramani Filene's Basement. Versace artik orta sinifla tanismaya hazir. Gel gelelim zengin zuppelere fazla sade ya da fazla ucuz gelen bu urun, simdi de orta sinifa fazla pahali geldi. Hikayenin basindaki $3000'lik etiketin uzeri cizilmis yerine $699 yazilmisti ama bu buyuk captaki indirim bile henuz yeni evini bulmasi icin yeterli degildi. Diger tum giyim kusam magazalari gibi Filene's Basement da durmaksizin ve sık araliklarla yeni sezon urunler getiriyordu. Kisin ardindan, verimli gecen ilkbahar da sona ermis yeniden yaz urunleri piyasaya cikmisti. 1 Mayis gunu bir yilin sonunda toplam 3 magaza ve sayisiz indirim gormus olan Versace'ye yapilabilecek en buyuk iyilik yapildi ve $699'un uzeri cizilip yerine %50 indirim etiketi yapistirildi.  Kulturu geregi tuketmeye alismis olmasina ragmen hayatinda hergun cikip gonlunun istedigi gibi o butik benim bu magaza senin dolasamayan, yillardir gidip geldigi ofisinde didinip duran orta sinifin emektar calisanlarindan Jane 1 Mayis'i sansli gunu ilan etti cunku karsisina $350'a fistik gibi Versace %100 ipek, abiye bir elbise cikti ve simartilmayi sonuna kadar hak ettigini dusunen Jane hic tereddut etmeden elbiseyi kaptigi gibi kasaya yoneldi.  Versace sonunda kendine bir ev buldu.



Filene's Basement'i 1909'dan beri ayakta tutan ve bir efsaneye donusturen ozellik de buydu: ulasilmaz olan hayalin bir gun gercege donusebilecegi mesajini vermesi. Evet belki magazada satilan her urun Versace ayarinda markalar degildi ama Jane gibi pek cok kadin yillardir boyle guzel surprizlerle karsilasip alimgucu kendilerinden cok yukarida olan o sansli kadinlarin gunluk hayatlarindan bir parca calmis ve hatta bir seferlik de olsa hep hayalini kurduklari New York'un o gorkemli tarafina tasinmis gibi hissediyorlardi.



Uc bes cumlede 1 yillik tuketim dongusunu aciklamaya calistim. Versace gibi Haute Couture sinifinda bir Italyan markasi bile boylesine hizli bir tuketime maruz kaliyorsa, özbeöz Amerikan markasi olan Tommy Hilfigerlari, Calvin Kleinlari, Donna Karanlari bir dusunun. Marka dedigimiz kavram boylesine goreceli iste! Avrupa'yi bilmem ama Amerika'da herkesin her turlu markaya erisimi var.  Iste bu sebeptendir ki New York sokaklarinda ceneleri yerlere dusmus halde, her bir kolunda on ikiser poset tasiyip, bir yandan ellerindeki dolar tomarlarini havalara sacarken diger yandan da agzindan salyalar akarak alisveris yapan turistler gormek son derecede siradan bir olay.



Peki arabanin icat edilmesinden bu yana ayakta duran bu dev ismin bugun batmis olmasinin sebebi nedir? Elbette pek cok farkli Amerikan sirketinin batmasinin temelinde yatan sebeple ayni: açgözluluk.


Krizden sonra istedigi yuksek kar marjlarini yakalayamayan sirket yonetimi daha fazla dusuk kar elde etmektense tum Dogu Yakasi'nda 10'dan fazla magazada isten cikarmalari gereken binlerce insani hice sayip iflas ilan ederek sirkete yatirdiklari sermayeyi toptan geri alma yolunu tercih etti. 1909'dan beri tuketicinin anilarinda apayri bir yer elde etmis, insanlarin duygusal bir bag hissetikleri magazalar ne calisanlarin ne de musterilerin gozunun yasina bakilmadan tek bir ilanla ortadan kaldirildi.




Yani yine uc bes zengin adam hala cok zenginken; binlerce insan ise issiz kaldi. Bir kismi satis isinde elde ettikleri tecrube sayesinde derhal yeni is bulmus, asla alt ve orta siniftan daha yukari cikamayacaklarini bilerek, eski alisilagelmis duzenin bir parcasi olarak yeniden calismaya baslamistir bile. Digerleri ise belki bir sure sagda solda bos bos gezmeyi tercih eder. Sonrasi? Simdilik mechul.


Peki ya Jane'ler? Onlar ne yapacak? Onlar icin de pek bir seyin degisecegini sanmiyorum. Filene's Basement kapandi diye zengin ev kadinlarinin gosterissiz ya da indirimdeki marka kiyafetleri satin almaya baslayacak degil. Tuketim istegi toplumun istisnasiz her kesiminde Amerika'daki kadar yuksek kaldigi surece bir Filene's gider, digeri gelir.


Gelelim bendenize!! Ben yazinin basinda hatirlarsaniz bir sabah kalkip internette bu haberi okumustum. O gun kapanmasina daha 1 ay vardi. 1 ay icinde yavas yavas her hafta indirimi %10'lik basamaklarla arttirdilar. Once %40-50, sonra %50-60, sonra 70, 80 derken son basamak olan %90-95 ile (sadece 1 gun surdu) magazalari kapattilar.


Ben sansliydim cunku evime 2 dakikalik yurume mesafesinde devasa bir Filene's magazasi vardi (simdi o devasa alana acilacak yeni magazanin ne olacagi mahallemizin en buyuk bahis konusu).


1 ay boyunca neredeyse her gun her isten eve gelisimde soyle bir ugradim. Bazen gercekten akil almaz indirimlere yenik dustum ve alisveris akimina kapildim, bazense sadece orada olup bitenleri gozlemlemek icin gittim.


Birkac komik sahneyi sizlerle paylasmazsam bu hikaye eksik kalir.


Son 30 Gun:


Basta her sey son derece medeniydi. Haber hizli yayildi ancak  tum Filene's severler metanetli tavirlarini koruyarak sadece online medya platformlarinda ne kadar uzulduklerini dile getirdiler. Nitekim indirim hala dikkat cekmeyecek kadar normal seviyedeydi. Is cikisi turlarimda gozlemlediklerim bana bu magazanin kapanirken bile insanlarin icerisinde gezinmekten keyif alacagi bir yer olarak kalacagini gosteriyordu. New York'a geldigimden beri hem alisveris danismanligi hizmeti sundugum siralarda cok sık ugradigim, hem de kisisel olarak mutsuz oldugumda kafa dagitmak, mutlu oldugumda da icimdeki fazla enerjiyi atmak icin gittigim, adeta duygusal bir bagla baglandigim bir aile magazasiydi Filene's Basement. Elveda derken bile ayni sekilde kalabilecegini hissetmek ben cok mutlu etmisti. 


Son 15 Gun:


Pekala, yanilmisim. Indirimin yuzdesi arttikca, insanlarin da icindeki canavar hircinlasmaya basladi. Buradaki kadinlar kesinlikle keyfine alisveris yapmaya gelmemis. Hepsinin bir oyun plani var bir kere. Herkes organize kaosun icinde ne yapmasi gerektigini cok iyi calismis birer askere donmus. Normalde magazalarda gordugumuz, kiyafetlere soyle bir dokunup, neyle kullanabilirim bakislari atan kadin yerini uzaktan hedefine odaklanip rafta sadece hircin hareketlerle kendi bedenini arayan alisveris manyagina birakmis halde.


Ha bu arada aramizda kalsin bir aksam Esin Maraşlıoğlu'nu da Filene's Basement'in indirim koridorlari arasinda kendinden gecmisken gormedim degil. Yaninda "Ben su ilerideki kaşmir kazaklara bir bakacagim!!" diye bagiran arkadasinin sesiyle irkildim, kafami bir kaldirdim ki ne goreyim, Sayin Maraşlıoğlu. Isin komigi vault (kasa) ismi verilmis buyuk markalarin oldugu bolumu fark etmedi bile, gitti agzi yuzu birbirine karismis gomlek pantalonlara falan bakmaya basladi. Bir an ustun alisveris danismanligi hizmetlerimi onune sereyim, gidiyim hatunun elinden tutayim dedim  ama sonra baska birinin alisverisiyle ugrasmaktansa mallari kendime kacirmayi tercih ettim, bu kisi sevgili Esin Maraşlıoğlu olsa bile.


Bu arada iceride durum vahim. B ir yandan raftaki urunleri tarayan alisveris askerleri obur yandan da etraflarindan gecen dusmanlarinin ellerindeki kollarindaki urunleri yan gozle cok pis kesiyor. Yanlislikla biri elindeki tomardan bir urun dusurse yemin ederim daha yere ulasmadan bir baskasi kapiverir. Benim baktigim askiliga yaklasma diye gozdagi veren kadinlar biri bilmeden onun bolgesine girerse derhal sozlu olarak saldirmaya hazir durumdalar. Bu arada deneme kabinlerinde yasanan kaos apayri. Her gelen elinde yuzlerce kiyafetle geliyor ve uzerine olmayanlari saga sola firlattigi gibi baskalarinin firlattiklarini da karistirmaya yelteniyor. 


"Bu alanda urun secilmiyor hanimefendi. Burada alisveris yapamazsiniz, burasi soyunma odasi, hem bakin yolu da kapattiniz. Lutfen cekilin!" diye manyak kadinlari yola sokmaya calisan Filene's calisanlari ise yorgun dusmus durumda. Gozlerinden istirap okunuyor.


Bu arada magazalari temizlemeyi de biraktilar. Benim guzelim Filene's imin uzerine coken yenik hava sanirim bir daha gitmeyecek.


Dedim ya, indirim zor is.


Son 5 gun:


Gariplikler hat safhada. Gecen aksam kadinin biri magazanin orta yerinde kustu. Iki ihtimal var, ya musterilerden biriydi ve obez oldugu icin kalabaliga, kesmekese dayanamadi (Temmuz'da Kapali Carsi'ya falan gitmeye kalksa ne yapacak hayal etmek istemedim) midesi bulandi ya da artik careyi saldim cayira mevlam kayira demekte bulan Filene's calisanlarindan biriydi ve hamile falandi; fazla calismaktan bu hallere dustu yavrucak. Sebebi bilemiyorum ama sonuc hic hos degildi. Zaten insanliktan cikmis insanlarin icine dolusup magazaliktan cikardigi bir vahsi ormandaydik, bir de kadinin biri kusunca tam hayvanat bahcesinde maymunlara donduk.


Soyle bir an dedim ulan gozlem icin bile degmez yuru eve git sonra baktim yari degerli taslarla dolu $125'lik Ralph Lauren kolyeye $7 demisler; e ne yapayim aldim ben de.



Bu arada uzun donem iliskisi olan kadinlar bilir (evliler de dahil) erkegi bir noktadan sonra kadin giydirir arkadas. Haydi biz kibar olalim, kadin esi icin kiyafet onerilerinde bulunur diyelim. Hah, son 10 gundur ben de hat safhada oyle yapiyordum iste. Yalniz bizimki enteresan bir durum biraz.


O kaos icerisinde kendimi birakip bir de erkek reyonuna gidiyorum, sevgilim icin guzel kiyafetler topluyorum o karmasanin icinden; (Erkek tarafi illaki daha sakindir diyenler, cok yaniliyorsunuz. Orada da en az kadinlardaki kadar dise dis kana kan bir mucadele soz konusu) tum o bulduklarimi atmaca gibi kadin ve erkeklerden saklama mucadelesi icinde sagda solda tasiyorum (Fiziksel olarak kolumdan tutup ayni magazada alisveris yapiyor olmamiza ragmen benim bulup cikardigim guzel urunleri bulamayan "göz" fakiri bir kadin o kravati nerden buldun!?! diye bile sordu. Profesyonal alisveris yetenegimin birgun sonumu getirecegini hic dusunmezdim)  ve seçme islemim sona erdigi zaman sevgilimi ariyorum, o da guzel poposunu kanepemizden kaldirip 2 dk yuruyup verdigim koordinatlara geliyor; onun icin sectigim $50'lik guzelim Cole Haan ayakkabilardan tutun da $15'lik Fendi kravatlara kadar pek cok cesitli urunun arasindan begendiklerini alip evimize geri donuyor. Nasil iyi anlasma degil mi?


Alisveris ve sevdiklerim temali bir baska enteresan durum ise evlerimiz birbirine cok yakin olmasina ragmen haftaicleri yorgunluktan falan bir turlu gorusemedigim yakin kiz arkadasimla magaza kaosunun ortasinda burun buruna gelmemizdi. Basta gulustuk ettik ama o sirada ancak savas meydanlarinda pusuya yatmis askerlerin yasadigi yuksek konsantrasyona benzetilebilecek ruh halimiz asla degismedi.


"Aaaaa sen de mi geldin!? Gel gel katil karmaşaya. Cok iyi burasi cok!"


"Evet abi! Bu ne!? Neler almişin bakayim sen?? Aa nerden buldun onlari yaa? Ben hic boyle guzel seyler bulamadim. Somurmuşler. Hicbir sey kalmamis!"


"Bebisim! Alisverisde benim yakinlarimda ol! :) Saka bir yana sabirli olmak isin anahtari. Burdan bir sey cikmaz deme, emek harca, sevgi goster senin de olur."


Ve bunlari takiben buldugumuz mallari karsilastirip, biraz da fikir alisverisinde bulunduk. Ancak zaman dar, dusman ise cok atikti. Hizli olmamiz, kaldigimiz yerden devam etmemiz gerekiyordu. Opustuk, birbirimize iyi sanslar diledik ve aynen devam ettik. Sonraki 1 saat boyunca magazanin cesitli noktalarinda ayni sahne tekrar tekrar yasandi. Aksam eve donerken ikimiz de zafere ulasmistik ve gururluyduk.



Son 2 gun:


Magaza icleracisi halde. Mallarin cok buyuk bir cogunlugu elden cikarildi, sagda solda kalmis tum urunler giris katinda ortada  toplandi ve diger her yer kapatildi. Uzuuuun uzun kuyruklarda yavaaas yavas caktirmadan onunuze girmeye calisip, uyarildiginda da bir anda cazgirlasan maymun kadinlar klişe aksakliklar arasinda bir numara. Bir de ceneyi yerlere dusuren orijinallikte birkac durum soz konusu. Mesela kasa kuyruklari hizli aksin diye uzerinde etiketi olmayan urunlere son derecede profesyonel bir havada kafasindan fiyat uyduran o sempatik personel şefi, ya da kasada bir satin aldiklarima bir de suratima bakip,


"Bu cantayi alma. Lutfen alma. Nerden, nasil buldun hicbir fikrim yok ama birak ben alayim. 20 gundur su lanet yerdeyim, karmasadan kendime dogru duzgun bir bok bulamadim, yarin kapatiyoruz, hicbir sey alamadim. Birak bu cantayi ben alayim!! " diye can cirpisan o genc kasiyer kiz. Her ikiniz de cok sevimliydiniz ve Filene's savasimin son evreleri sizler sayesinde trajik yerine komik oldu. Sagolun.


Ve son gun. Savas sona erdi. Kazanan elbette Filene's Basement'in sahipleri oldu. Onlar gidip milyon dolarciklarini hangi yeni yatirima koyacaklarini dusunsun biz milyonlarca Dogu Yaka'li da eve gidip yangindan kacirdigimiz, bedavaya yakin urunlerimizle birkac mutlu ani biriktirelim.


Her seye ragmen cok guzel bir 3 yildi. Seni cok sevmis olsak da bir kere Filene's, inan başkasını da cok kolay severiz. Ucuz olsun, tuketelim de bize yeter.


Hepinize hayatta bir seferlik de olsa %95'lik indirimlerde alisveris yapabilme firsati diliyorum! Bunu New York'ta yapmak isterseniz de haberim olsun, ne de olsa ben artik ustun tecrube sahibiyim.


Duygu

No comments:

Post a Comment