Tuesday, April 26, 2011

Boston'da Gunes Sari

Merhabalar!

Baktim da en son 20 gun once gorusmusuz. 20 gundur yine kabimiza sigmiyoruz, kosusturup duruyoruz bazen bir amac ugruna bazen de tumuyle amacsizca. Bu 20 gunluk sure icinde yaptigim en guzel sey Boston seyahatimdi.

New York'ta yasayabilme firsati gercekten cok degerli, cok guzel bir sans. Ama ondan daha da guzeli siz New York'ta yasarken Boston'da da eski universite dostlarinizdan birinin yasiyor olmasi!

Annem hep anlatirdi, tum dostluklar guzel de universitede kurulan dostluklar bir ayri diye.

Kadin yine hakli yine hakli yahu!

Bir suru arkadas arasinda cok az kisi butun elemeleri gecer, butun duvarlari yuksek atlar da dost seviyesine cikar ya hani...iste bu universitedekiler o cok az kisi arasinda benim icin.

Bu yuzden olacak, Boston'da yasayan arkadasimla universiteden ortak dostumuz Amerika'ya gelip Boston ve New York duraklari yapmak istedigini daha ilk soyleyisinde 3 kiz mukemmel vakit gecirecegimizi biliyordum!

Hepimizin vardir uzun sure hic gorusemedigi ama gorustugu ilk anda aynen biraktigi yerden muhabbete devam edebildigi arkadaslari. Iste bu kizlar oyle benim icin. Sanki 3 yil once hep birlikte yemek yerken birden birimizin telefonu caldi, digeri tuvalete kadar gitti de simdi herkes yeniden masaya donmus muhabbetimize devam ediyor gibiydik.

3 yil degil de 3 dakika gecmis gibi...

Aslina bakarsaniz gercekte 3 yil gecmesi sanki daha bile guzellestirmis dostlugumuzu cunku daha renkli insanlar olmusuz. 3 yil once biraktigimiz masadayiz ama ucumuz de farkli insanlariz. Muhabbetin malzemeleri degismis azicik ama birlikte olmanin verdigi lezzet ayni! Bir de ustune kesfetme duygusunun tadi binince Boston'da mukemmel bir haftasonu yasadik!

Boston cok guzel bir sehir. Amerika'nin pek cok yeri gibi burasi da duzenli. Parktaki ciceklerden apartmanlarin dizilisine kadar her sey planli, hicbir sey rastgele degil. Bir de ustune Boston insaninin o aristokrak yapisini ekleyin, iste size kusursuz sehir. Hatta bana gore biraz fazla kusursuz. Herkes o kadar egitimli, o kadar yuksek gelirli ve...o kadar beyaz ki sehirde heyecan katsayisi azalmis.

Herkesin guzel bir isi var, guzel mi guzel evlerde yasiyorlar. Guzel yemekler yiyip, guzel saraplar iciyorlar. Bunlari kolay elde etmislerdir demiyorum. Elbette herkes bu standartlar icin calisip cabalamistir ama sonucta bunu coktan elde etmisler de artik hayatta ugruna yaristiklari bir sey kalmamis gibi hissettim. Bir seyler ugruna savasmanin, basarili olmak icin insanin kendini paralamasinin nasil bir duygu oldugunu unutmus gibi Bostonlular. Rahat ve zenginler...Ama genellemeler yanlis sonuclar verir elbette. Bu benim basit ve coook uzaktan bir gozlemim sadece. Bir de boyle hissetmemin sebebi tam tersi bir yasam kavgasinin verildigi bir yerde yasiyor olmam olabilir.

Ne demis dogma buyume New York'lu Lady Gaga,

"I'm from New York. I would kill to get what I want."

Iste Boston'da o coskuyu, o hirsi goremedim. Herkes o kadar saygili, o kadar seviyeli ki Lady Gaga da Boston'da buyuse, o cumle yerine,

"I'm from Boston. I would kill myself if I ever had to fight." diyebilirdi belki.

Sonucta Boston cok guzel bir sehir, sadece renk cesitliligi az. Buna karsin New York da bir o kadar kalabalik  pastel boya kutusu. Hani ilkokulda olurdu ya, 96 renkli setler; icinden gunesi boyayacak bir sari tonu secene kadar resim dersi biterdi. Iste oyle bir yer.

Birinin size gunesinizin ne tonda sari olmasi gerektigini soylemesini tercih ediyorsaniz Boston mukemmel bir sehir. Gerek sehirsel estetik anlaminda gerekse icinde yasayan nufusun kafa yapisi anlaminda...Ama gunesin rengini kendiniz icat etmek istiyorsaniz sizi bu tarafa alalim.

Ne de olsa gunesin mor, kaldirimlarin fusya, agaclarin da mavi olmasina izin var New York'ta.

Gerci bugun konumuz New York degil. Ben kendimi tutamayarak her konunun icine onu da dahil ediyorum. Kusura bakmayin, en iyisi gelin benim Boston fotograflarima bakin, bir de hazir Boston'dan bahsetmisken burayi ziyaret etmek isteyenlere onerilerde bulunalim.

 Boston Common Park
Mukemmel bir park. Tum ABD'nin ilk halka acik parki. 
Bir kere sonbaharda bir kere de ilkbaharda gittim. Her ikisinde de park binlerce renge bulanmisti. MUTLAKA gorulmeli.

Boston Common Park'indaki Ordekler
Robert McCloskey'nin cocuk klasigi, Make Way for Ducklings eserinden esinlenilmis. Anneler gununde cok populer bir resim cekme duragi oluyormus.

 Parktaki kucuk golde bir tur atmak isterseniz bu sevimli mi sevimli kugulara atlayabilirsiniz!

Boston'un Ilk Babtist Kiliesi onundeki ilginc sanat eserleri

Gelelim yiyecek icecek mevzuuna!

KESINLIKLE UGRAMANIZ GEREKEN 3 DURAK VAR.

1. Neptune Oyster
Once

Sonra :)

Inanilmaz lezzetli istiridye menusunden istediklerinizi secip, kendi istiridye tabaginizi yaratabilirsiniz.
Ana yemek olarak da sicak LOBSTER ROLL. 
Baska bir sey soylerseniz gercekten kalbimi kirarsiniz :)
DIKKAT: Restoran haftaicleri erken kapaniyor ve genelde bekleme suresi 1 saat civarinda. Planinizi ona gore yapin.

2. Giacomo's Restaurant
http://boston.gaycities.com/restaurants/60441-giacomos-restaurant
Bu metrekaresi kucuk nami buyuk Italyan restoraninda yemekler O KADAR GUZEL KI birakin resim cekmeyi, nefes bile almadan sadece yemek yedik :) O yuzden ancak disaridan gorunusunu verebiliyorum. Bu kalabalik kesinlikle abarti degil. Bekleme suresi 1-2 saat olabiliyor. Erken gitmenizde fayda var. Bekleme listesiyle ugrasan patron gorunumlu sarisin garson hanim ne kadar sert ve huysuzsa, icerideki hizmet de o kadar icten ve guzel. Her ne yemek isterseniz yiyin, bu restoranda yanlis secim yok. Sectiginiz makarnanin yanina Chianti house wine'i oneririm.

3. Mike's Pastry
http://kickndig.wordpress.com/

Ve bir Boston klasigi daha! Ama ne klasik!! Ben boyle cannoli Italya'da bile yemedim. Buradan da anladiginiz uzere yemeniz gerekenler arasinda Cannoli birinci sirada. 

 http://www.flickr.com/photos/nchoz/1412187343/

Tabi Lobster Tail de kacmaz. 
 http://www.bananawonder.com/2010/04/holly-cannolis-and-luxurious.html

 Gitmisken cilekli Boston cream dolgulu tatli coregi de yemeniz sart. Oldu zaten 1500 kalori. Bir noktada durun diyecegim ama zor...biliyorum.

Hatirlatalim, 
Mike's Pastry'nin Amerika icinde evlere siparisi de var. :)
http://www.mikespastry.com/orderForm.html

http://www.travelpod.com/travel-photo/chuyimuiy/1/1284152211/inside-mike-s-pastry.jpg/tpod.html
Icerisi saat kacta giderseniz gidin, gunlerden ne olursa olsun, surekli boyle. Beklememenin taktigini veriyorum. 
Iceri girip kalabaliga aldirmadan profesyonelce derhal sola donun. Masalarin arasindan tezgaha ulasin, girisi kapatan kalabaliktan siyrilmis bir sekilde kendinizi soldaki kucuk kalabaligin arasinda kol bacak uzatarak 
siparis verirken bulacaksiniz. 
Bu taktigi bizlere kazandiran canim dostum, uzman Mike musterisi Elif'e tesekkuru bir borc bilirim!

Herkesin Bostonlular kadar saygili, New Yorklular kadar  da renkli olabildigi bir dunya olsa fena olmaz miydi?..

Duygu

Not: Bana ikinci kez evini acan dostum ve varligiyla iki haftasonumu birden guzellestiren canim arkadasim! Sizi cok seviyorum! Iyi ki varsiniz!

No comments:

Post a Comment